Görevinden alındıktan sonra açıklamalarda bulunan Eğitim Bir Sen 1 No’lu Şube Teşkilatlanma Sekreteri Gökhan Dumrul, “Şahin Bey’in iddiaları doğru değildir. Beni bahsettiği gibi genel merkez değil şube yönetimi görevden almıştır. Bu tutumundan genel merkez de rahatsız. Şahin Bey sendikamızın ilkeleriyle ters düşmüş, tutanak sendikacılığına yönelmiştir” dedi.

“MAĞDUR EDEBİYATI YAPMIYORUM”

Eğitim Bir Sen 1 No’lu Şube Başkanı Şahin Yaşlık’ın ‘Mağdur edebiyatı yapıyor’ sözlerini cevaplayan Dumrul, “Ben mağdur edebiyatı yapmıyorum, gerçekleri belgeleriyle anlatıyorum. Kendisi ‘Küskünler Sendikası Başkanı’ olmuş. Yersiz sebeplerle dediği, İzmit ilçe yönetimiyle yaşadığı sorunlardır ki İzmit yönetimi de Şahin Bey'le yaşadığı sorunlar nedeniyle istifa etmiştir, olay üyelere yansımıştır. Şahin Bey, hatası nedeniyle İzmit ilçe yönetimimizden özür de dilemiştir. Tüm yönetim şahittir. Yani yersiz sebeplerle huzursuzluk yaşanmamış hatta sendika içinde huzursuzluk yaşayan çok ciddi bir üye sayısı olduğu aşikardır. Şahin Bey sendika değil küskünler kulübü yönetiyor” dedi.

“CESUR BİR YÜREĞİM”

Dumrul, “İlçe başkanı ve delegeleri aramam suç mu? Ben teşkilat başkanıyım, kendisi kimi isterse onu mu arayacağım? Anlamıyorum. O zaman bana bir liste versin ben o kişilerle konuşayım, buna ancak tebessüm ediyorum. Ben sendikama olan borcumu ödüyorum, hala daha bedel ödüyorum, seve seve ödemeye devam ederim. Haksızlığa karşı dik durabilen eleştiren cesur bir yüreğim ben. Üyelerimizin denizinde köpürmüş bir dalgayım, herkes susar ben konuşurum, hatayı yanlışı evirip çevirmeden söylerim. Dostluk, vefa, mahremiyet benim için değerlidir, o nedenle benim borcum ödeniyor Şahin Bey, sizin borcunuz ne durumda? Hangi bedeli ödediniz bugüne kadar?” ifadelerini kullandı.

“İSPATLAMAZSA AYIPTIR”

Yaşlık’ın yönetimine karşı tutumunu da eleştiren Dumrul, “Son iki seçimi beraber kazandığınız arkadaşlarımız neredeler şimdi küskünler sendikasına çevirdiniz bu birleştirici yapıyı. Benim yüzüm herkese dönük, kimsenin arkasından dolaşmam, dolaşsam planlar yapar yalakalık yapardım, yanınızda el ovuşturanlardan olurdum. Ama ben tek başıma kalsam yaptığınız yanlışı söylerim. Size destek verirken iyiydi, eleştirince mi kötü oldum? Ötekileştirmek, üstünü çizmek, sırtından bıçaklamak değil midir? Ayrıca sendikayı olağanüstü seçime götürmeye asla çalışmadım, Şahin Bey'in elinde bu konuyla ilgili belge, yazışma varsa ispatlasın, ispatlamazsa ayıptır. Hemen ispatlasın aksi halde yalan söylemek bir öğretmene asla yakışmaz” dedi.

“SIRTINDAN BIÇAKLAMAK BUDUR”

Açıklamasını sürdüren Dumrul, “Azledilmenin TDK' da karşılığı görevden almaktır. Ben Türkçe öğretmeniyim. Bu olay azledilmek değil de nedir? Ben şuan görevde miyim? Hayır. Demek ki bu bir azledilme. Toplantıya katılmadıysam alınma sebebim bu ise neden olağanüstü seçim vb. cümleleri ile gazetelerde açıklama yapıyor? Toplantıya katılmadı alındı, demek bu kadar basit, neden demiyor? Sürekli açıklama yapıyor. Toplantıya katılmama işin bahanesidir. Bir kurumda toplantıya katılmayan biri varsa haber verilir, çağrı yapılır, görüşülür, diyalog kurulur. Hakkında tutanak tutmak mı sizin çözümünüz? Bir insanı sırtından bıçaklamak budur. Siz kendinizi halâ okul müdürü zannediyorsunuz ama burası sendika siz de başkanısınız, sivil toplumda gönüllülük esastır. Tutanak sendikacılığı yapmak da art niyet değil midir?” dedi.

“SİZDEN NE İSTEDİM AÇIKLAYIN”

Yaşanan ne olursa olsun birleştirici bir üslup kullandığını kaydeden Dumrul, “Kullandığım cümleler ve üslubum birleştiricidir. Benim hangi kişisel hesabım oldu sizden ne istedim, lütfen açıklayın. Başkan adayı olmak her üyenin hakkıdır, bu mudur benim kişisel isteğim? Üyelerimiz dostlarımız onay verirse tabiki olurum. Yapayalnız kalacağımı bilsem yine çıkar halden anlayanlara derdimi anlatırım. Üyelerimiz, teşkilatımız elbette buna karar verecek unsurdur. Sandık konuşacaktır. Tabandan gelen dalgaya kimse engel olamayacaktır. Ama biz karşılıklı üslubumuzu asgari seviyede de olsa tutamazsak yazık olur. Çünkü bu sendika benden büyüktür ama sizden de misliyle büyüktür unutmayın. Sendika herkese hitap etmelidir. Kimse sendikayı daha fazla yıpratmamalıdır” diye konuştu.

“KONU YARGIYA TAŞINACAK”

Görevden azledilmesinin genel merkezin kararı olmadığını ifade eden Dumrul, “Şube yönetimi kararıyla görevden alındığımı bugün elime ulaşan kargo ile öğrendim. Belgesi şu an bendedir. İsteyen üyemize belgeyi gösterebilirim. Konu yargıya taşınacaktır. Sosyal medya açıklamamda şahıs adı geçirmedim birleştirici bütünleştirici konuştum. Delegelerimizin, üyelerin seçtiği bir yönetici olarak bir kişinin imzasıyla görevden alınmış bulunmaktayım, bu mağduriyetin en büyüğü değil midir? Hangi kurul, komisyon benim azlime karar vermiştir, anlamış değilim. Bunun neresi mağdur edebiyatıdır? Kendisi sendikal hayatında hiç görevden alınmış mıdır ki buna mağdur edebiyatı yapıyor demektedir. Sizin elinizde güç var diye benim susup korkacağımı sanıyorsunuz herhalde. Asla” şeklinde konuştu.

“BU MU DEMOKRASİ ANLAYIŞINIZ?”

Savunması alındıktan sonra şube disiplin kuruluna verilmediğini de belirten Dumrul, “Tarafsız kişiler şahitlerimi neden dinlemedi? Hep sizi dinlediler; çünkü siz başkansınız. Şahin Bey Ankara'da genel merkezde durumu sözlü anlattı, ama benden yazılı savunma alındı. Neden kendimi anlatamadım? Bunun için şube başkanı mı olmam lazım? Bu mu sizin demokrasi anlayışınız? Genel merkezimizin de konudan ve tutumunuzdan rahatsız olduğunu biliyorum. Kimseden beklentim olmadı, olmayacak da. Şahin Bey, kibar ve birleştirici açıklamama bile tahammül edememiş, maalesef suçlayıcı bir dil kullanmıştır. Hiçbir üyemize kırgınlığım, küskünlüğüm yok. Alınan kararları olgunlukla karşılıyor ve saygı duyuyorum ama Şahin Bey işin dozunu artırıyor. Yerime atanacak arkadaşıma da başarılar dilerim. Her zaman taş üstüne taş koyanın yanında olacak, haksızlık nereden gelirse sonuna kadar karşısında olacağım” dedi.