Atlas Okyanusu’nun ılıman bölgelerinde yaşayan pusula denizanası 15-20 gün önce sadece kıyı şeridinde gözlemlenirken artık derinlere dalan dalgıçlara eşlik edecek kadar çoğaldı. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, düşmanlarından korunmak ve avlarını yakalamak için yakıcı mikroskobik kapsüllerini kullananan bu denizanalarıyla temas edilmemesi gerektiğini belirtti. Denizanası artışının Marmara Denizi’nin kirlenmesine bağlı olduğunu belirten Prof. Dr. Okyar, “Aşırı balık avcılığı, habitatların tahrip edilmesi gibi çevre sorunları artışı hızlandırdırıyor. Bahar ve yaz aylarıyla görünürlüklerini arttırırlar. Artık İzmit Körfezi’nden Çanakkale Boğazına kadar neredeyse tüm Marmara Denizi’nde bulunuyorlar” dedi.

Prof. Dr. Okyar, “Görünüşleri oldukça gösterişli olan denizanasının zehri güçlüdür. İnsan hayatı için tehdit oluştururlar. Temastan mutlaka kaçının. Yakıcı hücreler yanma ve kaşıntı yapar. Alerjik bünyeli insanlarda zehrin etkisi kuvvetli olabilir. Temas edilen yere hiç bir şekilde tatlı su değdirilmemeli. Temas eden bölgeyi deniz suyuyla yıkandıktan sonra amonyak veya sirke dökülebilir. En yakın sağlık kuruluşuna başvurulması gerekebilir” diye konuştu.

Dalgıçlar: Buz dağının görünen yüzü

Kınalıada açıklarında denizanasını görüntüleyen dalgıç Tunç Öget, “Marmara Sualtı Merkezi’yle yaptığım dalışlarda kamerama takılan sadece buz dağının görünen yüzü” dedi. Pusula denizanasını görüntüleyen dalgıçlardan Ahmet Ayhan ise, “Her derinlikte bizimle yüzüyorlar, kesinlikle temas etmiyoruz” diye konuştu.