Sağlık

Sessiz Tehdit: Hipertansiyon Belirti Vermeden Hayatınızı Tehlikeye Atabilir!

Her 8 Kişiden 1’i Hipertansiyon Hastası, Yarısı İse Bu Durumun Farkında Bile Değil!

16 Mayıs 2025 Saat: 09:43
Sessiz Tehdit: Hipertansiyon Belirti Vermeden Hayatınızı Tehlikeye Atabilir!
Sessiz Tehdit: Hipertansiyon Belirti Vermeden Hayatınızı Tehlikeye Atabilir!
Yağız kebap

Hipertansiyon, dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen ve genellikle belirti vermeyen bir sağlık sorunu. Kontrol ve tedavi edilmediği takdirde kalp hastalıkları, felç, böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara yol açabiliyor.


Hipertansiyonun sanılanın aksine genellikle belirti vermediği uyarısında bulunan Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, Türkiye’de her 8 yetişkinden 1’nin  hipertansiyon hastası olduğunu ancak bu hastaların yarısının bu durumun farkında olmadığına dikkat çekiyor. Doç. Dr. Mutlu Güngör, hipertansiyon hakkında yaptığı açıklamalarda, hipertansiyonun riskleri, nedenleri, tedavi yöntemlerine dair önemli uyarılarda bulundu.


Damarlar içindeki kan basıncının sürekli olarak normal seviyelerin üzerinde olması durumu olan hipertansiyon, çoğu zaman belirti vermeyebiliyor. Bu durum hastaların genellikle farkında olmadan ciddi sağlık sorunları riski taşımasına neden olabiliyor. Türkiye’de her 8 erişkinden birinin hipertansiyon hastası olduğunu belirten Bayındır Söğütözü Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, bu hastaların yaklaşık yarısının ise tansiyon hastası olduğunu bilmediğini vurguladı.


TANSİYONDA İKİ DEĞER DE ÖNEMLİ
Kan basıncının, damar içinde meydana gelen basıncı ifade ettiğini ve bu basıncın yüksek olması durumunun ‘hipertansiyon’ olarak tanımlandığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör “Normal kan basıncı, 130/80 mm Hg'nin altı olarak kabul edilir. 130/80’in üzerindeki değerler hipertansiyon anlamına gelir. Tansiyonun her iki değeri de önemlidir. Küçük tansiyon genellikle ihmal edilir, ancak her iki değerin de normal olması gerekir. Birinin yüksek olması bile tedavi gerektirebilir" dedi.

Büyük değerin 135, küçük değerin 85’in üzerinde olması durumunda düzenli tansiyon kontrolü ve hekim kontrolünde ilaç tedavisi gerekliliği olabileceğini ifade eden Doç. Dr. Güngör, aort anevrizması, diyabet ve kronik böbrek yetmezliği gibi hastalıklara sahip bireylerde daha sıkı tansiyon kontrolünün gerekliliğine dikkat çekti. Doç. Dr. Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu gibi kronik hastalıkları olan kişilerin 135/85 referans değerini beklemeden hekime başvurmaları ve ilaç kullanmaları gerekebiliyor. Çünkü bu hastalarda tansiyonun kontrol altına alınmaması durumunda çok ciddi sağlık sorunlarını ortaya çıkarabiliyor.”


YAŞLA BİRLİKTE HİPERTANSİYON RİSKİ ARTIYOR
Hipertansiyonun genetik yatkınlık ve çevresel faktörlerle bağlantılı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Güngör, yaşla birlikte hipertansiyon riskinin arttığını söyledi. Özellikle menopoz sonrası kadınlar ve 40 yaş üzeri erkeklerde hipertansiyonun daha yaygın olduğunu belirtti. Doç. Dr. Güngör, “Birinci ve ikinci derece yakınlarında hipertansiyon öyküsü olan kişilerde tansiyon hastalığı daha fazla ortaya çıkabilir.” uyarısında bulunarak ayrıca, fazla kilolu olmak, sağlıksız beslenme, aşırı tuz tüketimi, hareketsizlik ve stres gibi faktörlerin de yaştan bağımsız olarak hipertansiyona yol açabileceğini kaydetti.

BELİRTİ OLMASA BİLE DÜZENLİ TANSİYON ÖLÇÜMÜ ŞART!
Hipertansiyonun genellikle belirti göstermediğini aktaran Doç. Dr. Güngör “Halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk ve nefes darlığı gibi belirtiler hipertansiyon olabilir, ancak hipertansiyonun en önemli semptonu belirti göstermemesidir yani asemptomatik olmasıdır. Tansiyon, yıllar içerisinde yavaş yavaş yükseldiği için çoğunlukla klinik bulgu vermez. Bu nedenle biz hipertansiyona ‘sinsi düşman’ deriz. Dolayısıyla sağlıklı bireylerin de düzenli olarak tansiyon ölçmesi gerekiyor.” diye konuştu.


TANSİYON NASIL ÖLÇÜLMELİ?
Tansiyonun sadece belirtilerin ve şikayetlerin olduğu durumlarda ölçülmesinin toplumda yanlış bir algı olduğunu ifade den Doç. Dr. Güngör, “Şikayet olmasa dahi düzenli tansiyon takibi ile hipertansiyon tanı ve tedavisinin en erken dönemde yapılması sağlanlamalıdır” uyarısında bulundu.


Doç. Dr. Güngör, doğru tansiyon ölçümü için şunlara dikkat çekti:
Tansiyon, sakin ve rahatken, idrara sıkışık değilken, 5 dakikalık bir dinlenme sonrasında ölçülmelidir. Sağlıklı kişiler hiçbir şikayetleri olmasa bile rutin olarak ayda bir bu şekilde tansiyon kontrolü yapmalıdır. Aort anevrizması gibi kalp hastalıkları, diyabet, böbrek gibi kronik hastalıkları olan ve hipertansiyon riski yüksek olan kişiler ise daha sık tansiyon kontrolü yapmalıdır.”


İLAÇ KULLANIMI UZMAN HEKİM KONTROLÜNDE OLMALI!

Hipertansiyonun kontrol altına alınmasında hekim kontrolü ve ilaç tedavisinin önemine de değinen Doç. Dr. Güngör sözlerini şu şekilde noktaladı:
Hipertansiyonda ilaç tedavisi hastanın yaşı, yandaş hastalıkları ve tansiyon değerlerine göre değişiklik gösteriyor. Bu nedenle hipertansiyon ilacı kulaktan dolma bilgilerle ya da uzman olmayan kişilerin önerisiyle kullanılmamalıdır. İlaç kullanımı her hastalıkta olduğu gibi hipertansiyonda da mutlaka uzman hekim kontrolünde olmalıdır. Hipertansiyon, tedavi edilmediği takdirde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle düzenli tansiyon ölçümü ve kardiyoloji kontrolü sağlıklı bir yaşam için ihmal edilmemelidir.”

YORUMLAR

Bu Habere Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Kocaeli BizimŞehir Tavsiye Formu

Bu Haberi Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız