O halde hodri meydan diyelim.

Bu meslekte bu yıl itibariyle 40’ncı yılım.

Ancak görüyorum ki, ben sukûneti seçince kentin gerçekliğini bilmeyenler kendilerine göre gazeteciler için kriter getirmeye kalkmış.

Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden bahsediyorum.

Kenti tanımayan, kim kimdir bilmeyen il dışından ithal yöneticiler geçmişte ağababalarının bile cesaret edemediği uygulama başlatmış.

Gazeteleri, internet sitelerini sınıflandırmışlar.

Duyduğuma göre de beni gazeteci kategorisine almamışlar.

Eyyyy böyle bir gaflete düşen pespayeler…

Sizin büyük bölümünüz daha ilkokula bile gitmiyorken ben bu kentte haber peşinde koşuyordum.

Pek çoğunuz annenizin karnında değil, babanızın bünyesinde vitamin halinde dünyaya geleceğiniz günü bekliyordunuz.

***

Eyyy Kocaeli Basınını dizayn ettiğini sanan gafiller…

Madem öyle siz bilirsiniz!

Bu meslekte bugüne kadar olabildiğince mütevazi davrandım.

Ama siz alışmışsınız kendinizi dev aynasında görmeye, insanları küçümsemeye, yok saymaya.

Sanıyorsunuz ki bu devran böyle gidecek.

Göreceğiz, el mi yaman bey mi yaman.

***

Eyyy diye sesleniyorum, üzerine kim alınıyorsa ona..

Yok; kulağınızın üstüne yatmaya, istediğiniz gibi at koşturmaya çalışacaksanız isim isim yazayım.

Basın Yayın Daire Başkanı Hasan Yılmaz sen misin basına kriter koymaya kalkan?

Tek başına araca binsen İzmit’in sokaklarında kaybolacak kadar bu kente yabancısın.

Bana ‘gazeteci değilsin’ diyecek kapasiten olamaz.

***

Eyyy, yeni dönemin yeni Genel Sekreter Yardımcısı Hasan Aydınlık!

Bana ‘gazeteci değilsin’ diyecek kadar aklını yemiş bir yönetici olamazsın.

Koltuğunu ısıtmadan, yerini sağlamlaştırmadan basını dizayn edeceğini, hele hele bana kriter koyacağını hiç sanmıyorum.

***

Eyyy, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın!

Bu kentte yetişmiş birisidir diyerek genel sekreter yardımcısı olduğun günden itibaren sana ayrıcalık sağladık, sahiplendik.

Belediyede üst düzeyde geçirdiğin yılların sana kattığı tecrübeye güvendik.

Başkan seçilmenin üzerinden sadece 6 ay gibi kısa bir zaman geçmesine rağmen dezavantajların çoğalmaya başladı.

Sen de geçmişin hastalığına tutulup basında yancılar ve yandaşlar oluşturmaya çalışıyorsun.

Benim yaptığım haberleri, köşe yazılarımı okuyarak büyüyenlerle ne iş tutarsın, nasıl tutarsın umursamıyorum.

Beni, ‘Gazeteci değilsin’ kategorisine sokacağını da tüm iyi niyetimle düşünmüyorum.

Çünkü beni bu kentte en iyi tanıyanlardan birisisin.

***

Eğer böyle bir sınıflandırmanın olduğundan haberin yoksa henüz başkanlığın ne olduğunu anlayamamışsın.

Senden habersiz iş çevirenlere, senin altından kuyunu kazmaya çalışanlara dikkat et.

Artık bu alt kadron mu olur, partide birileri mi olur ona göre davran.

Haaaa, haberin varsa hodri meydan.

Kocaeli basınında bugüne kadar kimler geldi, kimler geçti. Ben 40 yıldır buradayım.

Donumda bir gram pislik yok.

Dün olduğu gibi bugün de Yürüyüş Yolu’nda çantam omzumda alnım açık, başım dik yürürüm.

Kimseye de gazeteciliğimi sorgulatmam.

Bu sen de olsan, Hasan Aydınlık’da olsa, Hasan Yılmaz’da olsa, hatta daha aşağılarda zurnanın son delikleri de olsa değişmez.

Böyle biline…