Kocaeli Tabip Odası tarafından koronavirüsün meslek hastalığı sayılması ve hekimlere her yıl olmak üzere 120 gün yıpranma payı ödenmesi talebiyle bugün basın açıklaması gerçekleştirildi. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Ana Bina önünde düzenlenen açıklamaya Kocaeli Tabip Odası Başkanı Ömer Ardaman, oda yönetimi ve üyeleri, çok sayıda sağlık çalışanı katılım sağladı.

“SALGIN DEĞİL ALGI YÖNETİMİ”

Kocaeli Tabip Odası Başkanı Ömer Ardaman tarafından okunan basın açıklaması şöyle: ”Yıllardır uyardığımız asistan hekim çalıştırma şartlarının düzeltilmemesinin sonucunu çok ağır ödedik. Ankara’da bir asistan arkadaşımız hayatını kaybetti. Göz göre göre ölüme sürüklendi. Anlara şehir Hastanesinde asistan olan hekim arkadaşımız nöbet çıkışımda trafik kazasından dolayı hayatını kaybetti. Kaza görüntüleri çok şey anlatıyor. Rümeysa'yı kaybettiğimiz için çok üzgünüz. Bir arkadaşımızı daha tükenmişliğe, intihara ve kaza görünümlü cinayetlere kurban vermemek için nöbet ertesi iznimizin verilmesi ve çalışma şartlarının düzeltilmesini talep ediyoruz. Mart 2020’den itibaren meslek örgütlerini, bilim insanlarının önerilerini dinlemeyenlerin pandemi yükünün bizlerin üzerine bırakılacağı anlaşılmıştır. Bizler mesleğimizin gerekliliklerini elbette yapacaktık ve yaptık ancak sürecin tüm yükünün üzerimize yıkılmaması için şeffaf, akılcı ve bilimsel bir salgın yönetimi talep ettik. Buna rağmen yapılan salgın değil algı yönetimidir.

“ARKADAŞLARIMIZI KAYBETMEYE BAŞLADIK”

Bu algı yönetiminde de biz sağlık çalışanlarına yalnızca kahramanlık güzellemeleri, balkonlardan alkışlar, hakkınızı ödeyemeyiz tesellileri düştü. Uzunca bir süre oh bile diyemedik. 'Kahramanlar yorulmaz' gibi büyük bir yüke maruz bırakıldık. Kahramanları iş yerlerinde bulaşmadan koruyacak düzenlemeler yapılmadı. Kış aylarına gireceğimiz bu günlerde ise iş yerlerimizin havalandırma sistemlerine dair en ufak bir bilgiye sahip değiliz. Bu bulaş yüküyle ağır çalışma şartları altında çalışmak istemeyen tükenen sağlık çalışanlarına gösterdikleri yol uzun bir süre çalıştırılmak oldu. İzin, istifa, emeklilik ve rapor haklarımız hukuksuzca engellendi. Sonra birer birer hastalanmaya ve arkadaşlarımızı kaybetmeye başladık.”